Yunan mutfağının dört tane sırrı var: iyi taze malzemeler, tatlandırıcı (bitkilerin) ve baharatların doğru kullanımı, ünlü Yunan zeytinyağı ve sadelik. 

Yaklaşık 4,000 yıllık bir geçmişi olan Yunan gastronomisi, Yunan topraklarında üretilen saf ve eşsiz kaliteli ürünler gibi özelliklere dayanıyor.

Tarihteki ilk yemek kitabının yazarı Arkestratos idi (M.Ö. 330). Yunan beslenme geleneği, yüksek besin değeriyle lezzeti ahenkle buluşturuyor. Çok sayıda bilimsel araştırma, dengeli bir Yunan diyetinin insan sağlığı, güzelliği ve yaşam süresi üzerindeki olumlu etkilerine işaret ediyor. Ayrıca Yunanların beslenme kültürü, geleneksel olarak sofraya dışadönük, sosyal bir boyut da ekleyerek, ağız tadına eğlence ve iletişimi de katıyor. Böylece antik ziyafetlerin izi bugüne dek ulaşıyor.

Akdeniz Diyeti

Yunan Akdeniz Diyeti en sağlıklı diyetlerden biridir. Her biri şarap veya demlenmiş içecekle eşlik edilen, zeytinyağı ağırlıklı, tahıllar, taze veya kurutulmuş meyve ve sebzeler, ölçülü et, balık, süt ürünleri ve tabi ki baharat ve soslardan oluşan, zaman içerisinde tutarlılığını koruyan beslenme modeliyle karakterize olmuştur.

Son 50 yılda, Girit ve İtalya’nın güneyinin de dahil olduğu Akdeniz bölgelerinde yapılan çalışmalara göre, Akdeniz diyeti beslenme modeli, bölge insanının uzun ömürlü olmasında ve kalp ve sindirim sistemi hastalıklarının az görülmesinde etkili role sahiptir.

Bununla birlikte, Akdeniz diyeti sadece bir diyet değil; toplu yemeklerin toplumsal gelenek ve etkinliklerin temel taşı olması sebebiyle, sosyal etkileşimi destekleyen bilgi, egzersiz ve marifetler gibi bir dizi yeterliliği kapsayan bir yaşam biçimidir.

2010 Kasım ayından bu yana, Akdeniz Diyeti UNESCO tarafından İtalya, İspanya ve Fas da dahil olmak üzere Yunanistan’ın Manevi Kültürel Mirası olarak tanınmaktadır. Bu, diyetin yalnızca ülkelerin tarihleri ve geçmişlerinin temel bir parçası olarak değil, aynı zamanda dünyaya büyük bir katkı olarak güçlenmesini sağlamaktadır.

Bir yörenin otantik kültürel öğelerinden biri gastronomidir. Bir bölgenin “Mutfak tadı”’nın hususiyetleri, çoğu zaman toplumun kalite özellikleri ile ilişkilidir ve kültürel ve ekonomik tarihi ile ilgili unsurları “ifşa ederler”.

Yunan gastronomisinin, Yunan topraklarında yetiştirilen saf ve eşsiz kaliteli ürünlere dayanan özel niteliklere sahip, yaklaşık 4.000 yıllık bir tarihi geçmişi mevcuttur. Aslında, tarihte ilk yemek kitabını yazan kişi Archestratos'du (M.Ö. 330).

Birçok kişinin düşündüğünün aksine, Yunan mutfağının “musakka”, “suvlaki” ve “grek salata”dan ibaret olmadığını, hem et severlerin hem de vejetaryenlerin gastronomik arayışlarını karşılayabilecek çok büyük çeşitlilikte lezzetlerden oluştuğunu keşfedeceksiniz.

Yiros - Γύρος (döner)

Yunan mutfağının temel bileşenleri

Yunan mutfağının dört tane sırrı var: iyi taze malzemeler, tatlandırıcı (bitkilerin) ve baharatların doğru kullanımı, ünlü Yunan zeytinyağı ve sadelik. 

Yunan zeytinyağı, özel bir bahsi hak ediyor. Hemen hemen tüm Yunan yemeklerine eşlik eder, çoğunda bol miktarda kullanılır, mükemmel kalitededir ve sağlık için çok iyidir.Ayrıca, ılıman Yunan iklimi nedeniyle sebzelerin yapay olarak ekiminin çok yaygın olmadığı da bilinmektedir.

Sonuç olarak, sebzelerin çoğu doğal yöntemlerle yetiştirilmekte ve böylece tüm aroma ve lezzetini korumaktadır. Yunan domatesi, lahanası,havucu, soğanı, maydanozu ve sarımsağının tadı sizleri tatmin edecektir. Aynı zamanda, üzüm, kayısı, şeftali, kiraz, kavun, karpuz vb. gibi taze Yunan meyvelerinin zengin lezzet ve aroması da unutulmamalıdır.

Bunlar da ilginizi çekebilir:

Yunanistan'da tatmanız gereken 30 meşhur lezzet

Yunanistan'ın en lezzetli 10 tatlısı

Hemen hemen tüm Yunanların dağ ve kırdan topladıkları, hoş kokulu otlar, tatları, hoş kokuları ve tedavi edici özellikleriyle bilinmektedir. Farklı yemekler tadarken, dağ kekiği, nane veya biberiyenin vermiş olduğu sarhoş edici hoş kokular sizleri baştan çıkaracak.Ayrıca, Yunan peynirlerini ve özellikle feta’yı denemeyi ihmal etmeyin. Koyun ve keçilerin, serbest otlaması ve meraların ot bakımından zenginliği, etlere başka hiçbir yerde rastlayamayacağınız eşsiz tadı vermektedir.Akdeniz balıkları, okyanuslardaki balıklardan çok daha lezzetlidir. Ege ve İyon Denizi tertemiz, balık açısından zengin denizlerdir. Kömür ateşinde pişirilen taze balık gerçek bir hazdır.  

Yunan yemek felsefesi

Yunanların, yemeğin veya uzo eşliğinde çeşitli mezelerin tadını çıkarmak için masanın etrafında toplandıkları an, bu ülkenin tüm insanlarının ihtimam ile riayet ettikleri bir gelenektir.

Yunanların, arkadaşlarıyla evde, restoranda veya bir tavernada yemek yemeleri köklü toplumsal bir alışkanlıktır. Yunanca symposio (sempozyum) kelimesi, ülkenin kendisi kadar eski bir kelimedir ve “beraberindekilerle içmek” anlamına gelmektedir. Tipik Yunan restoran ve tavernalarında rahat, mütevazı ve gayrı resmi bir atmosfer hâkimdir. Diğer taraftan, yemeğin hazırlanmasının kendine özgü kutsal kuralları vardır. İyi amatör aşçılar kendi sosyal çevrelerinde büyük itibara sahiptirler.

Atmosfer

Bir Ege adasında, deniz kıyısındaki küçük bir tavernada bir ağaç gölgesinin altındaki masada otururken, ızgara ahtapot veya herhangi bir Yunan yemeğine eşlik edecek bir bardak uzo veya bir kadeh şarap için. Ardından evinize dönünce, aynı yemeği ve aynı içkiyi sunarak bu tecrübeyi tekrarlamayı deneyin.

Her nerede tekrarlamaya karar verirseniz verin, aynı tadı bulamamış olduğunuzu çok kısa zamanda anlayacaksınız. Bu durum, damağınızın hassasiyeti ya da yemek pişirme becerileriniz ile alakalı değil, tamamen lezzet hazzı ile alakalı Yunan deneyiminin, özellikle yemek mekân kombinasyonunun, tekrarlanamaz, ihraç ya da taklit edilemez olmasındandır. Bu sadece Yunanistan’da bulabileceğiniz, tadabileceğiniz ve keyfini çıkarabileceğiniz bir ayrıcalıktır.